Sayıları hızla artmaya devam eden elektrikli araçlar, standart otomobillere alternatif olarak pek çok olumlu özelliği ile dikkat çekerken, bazı olumsuzlukları da beraberinde getiriyor.
Kullandıkları yakıtların türüne bağlı olarak, çevreye karbondioksit gazının salınmasına sebep olan araçların karşısına bir çözüm üretmek için çıkmış olan elektrikle çalışan araçlar, pek çok araç firması tarafından ilgi gören ve geliştirilmeye devam ediliyor.

Geçmişi çok eski tarihlere kadar dayanıyor olmasına rağmen, istenen yeterli motor gücünün elektrik gücüyle elde edilememiş olması ve akü düzeylerinin istenen verimliliğe ulaşamaması sebebiyle elektrikli araçların ancak son dönemde yüksek verime sahip olarak üretildiği görülüyor.
Yüzde seksen beşe kadar varan bir yakıt tasarrufu sunması ve araçların ağırlıklarının artmasına sebep olan pek çok parçayı içinde barındırmaması sebebiyle hafif olması, bu araçların ilk dikkat çeken özelliklerinden oluyor.

Her ne kadar olumlu özellikleri ile sürekli olarak gündeme gelse de, elektrikli araçlar dolaylı olarak yaptıkları kötü etkilerle de bazı olumsuz özelliklere sahip. Öncelikle herkesin bildiği elektrikli otomobillerin karbondioksit salınımı yapmamasıyla çevreye zarar vermediği hususuna dikkat etmek gerekiyor.
Bu noktada bilinmesi gereken en önemli detay, elektrik üretiminin en hızlı şekilde yapılmasına imkan sağlayan kömür santrallerinin ciddi oranda çevreye karbondioksit çıkardığını bilmek gerekiyor. Yine de elektrikli araçların bu tür bir tüketime rağmen daha verimli olduğunu söylemek mümkün oluyor ancak yine de elektrikli otomobillerin karbondioksit salınımı dolaylı bir yoldan gerçekleşiyor.

Bir diğer olumsuz etken de araçların ekonomik olduğu ile ilgili oluyor. Genellikle yakıt tüketimi üzerinden satış rakamları daha yüksek olsa bile, ilerleyen zamanlarda bu farkı kapatarak çok uygun fiyatlarla kullanılabileceği belirtilen elektrikli araçlarda aküler göz ardı ediliyor. Firmaların ürettiği elektrikli araçlar için belirlediği akü kiralama bedeli adındaki ücretler bu noktada fiyatları yükselten noktalardan biri oluyor.
En düşük modellerde büyük rakamlara sahip olan bu araçların, ekonomikliği göz önünde bulundurup araç satın alanları geri çekiyor. Bütün bu sorunları ortadan kaldırdığı takdirde elektrikli otomobiller, çok daha avantajlı bir hale gelecek gibi gözüküyor.
Ülkemizde bulunan bazı elektrikli araçlara örnek vermek gerekirse, BMW i3, Toyota Prius, Renault ZOE, Tesla Model S, Tesla Model X ve Hyundai Ioniq.
Kullandıkları yakıtların türüne bağlı olarak, çevreye karbondioksit gazının salınmasına sebep olan araçların karşısına bir çözüm üretmek için çıkmış olan elektrikle çalışan araçlar, pek çok araç firması tarafından ilgi gören ve geliştirilmeye devam ediliyor.

Geçmişi çok eski tarihlere kadar dayanıyor olmasına rağmen, istenen yeterli motor gücünün elektrik gücüyle elde edilememiş olması ve akü düzeylerinin istenen verimliliğe ulaşamaması sebebiyle elektrikli araçların ancak son dönemde yüksek verime sahip olarak üretildiği görülüyor.
Yüzde seksen beşe kadar varan bir yakıt tasarrufu sunması ve araçların ağırlıklarının artmasına sebep olan pek çok parçayı içinde barındırmaması sebebiyle hafif olması, bu araçların ilk dikkat çeken özelliklerinden oluyor.

Her ne kadar olumlu özellikleri ile sürekli olarak gündeme gelse de, elektrikli araçlar dolaylı olarak yaptıkları kötü etkilerle de bazı olumsuz özelliklere sahip. Öncelikle herkesin bildiği elektrikli otomobillerin karbondioksit salınımı yapmamasıyla çevreye zarar vermediği hususuna dikkat etmek gerekiyor.
Bu noktada bilinmesi gereken en önemli detay, elektrik üretiminin en hızlı şekilde yapılmasına imkan sağlayan kömür santrallerinin ciddi oranda çevreye karbondioksit çıkardığını bilmek gerekiyor. Yine de elektrikli araçların bu tür bir tüketime rağmen daha verimli olduğunu söylemek mümkün oluyor ancak yine de elektrikli otomobillerin karbondioksit salınımı dolaylı bir yoldan gerçekleşiyor.

Bir diğer olumsuz etken de araçların ekonomik olduğu ile ilgili oluyor. Genellikle yakıt tüketimi üzerinden satış rakamları daha yüksek olsa bile, ilerleyen zamanlarda bu farkı kapatarak çok uygun fiyatlarla kullanılabileceği belirtilen elektrikli araçlarda aküler göz ardı ediliyor. Firmaların ürettiği elektrikli araçlar için belirlediği akü kiralama bedeli adındaki ücretler bu noktada fiyatları yükselten noktalardan biri oluyor.
En düşük modellerde büyük rakamlara sahip olan bu araçların, ekonomikliği göz önünde bulundurup araç satın alanları geri çekiyor. Bütün bu sorunları ortadan kaldırdığı takdirde elektrikli otomobiller, çok daha avantajlı bir hale gelecek gibi gözüküyor.
Ülkemizde bulunan bazı elektrikli araçlara örnek vermek gerekirse, BMW i3, Toyota Prius, Renault ZOE, Tesla Model S, Tesla Model X ve Hyundai Ioniq.